Lösemi Hastaları ve Hekimler Ankara'da Kök Hücre Naklini Konuştu
Ankara'da gerçekleştirilen "14. Kök Hücre Nakli Hasta Kongresi ve Buluşma Günleri" etkinliği, lösemi tedavisindeki en önemli adımlardan biri olan kök hücre naklini mercek altına aldı. Lösemili Hastalar Derneği (LÖSEMA) tarafından düzenlenen kongrede, hastalar ve hekimler bir araya gelerek tedavi süreci hakkında değerli bilgiler paylaştı.
"Kök Hücre Nakli Yeni Bir Yaşamın Başlangıcı"
LÖSEMA Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, açılış konuşmasında kök hücre naklinin sadece bir tedavi yöntemi olmadığını, aynı zamanda hastalar için "yeni bir yaşam şansı" sunduğunu vurguladı. "Kök hücre nakli sadece bir tedavi değil, hastalarımız için ikinci bir yaşam şansıdır. Ancak bu yeni hayata hazırlıklı olmak kritik önem taşıyor," diyen Altuntaş, nakil sonrası dönemin hastalar için nasıl bir iyileşme süreci olduğunu anlattı.
Nakil Sonrası Hayatta Altın Kurallar
Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, kök hücre nakli sonrası hastaların sağlığını korumak için dikkat edilmesi gereken kritik kurallara değindi. Özellikle beslenme ve hijyen konularında yapılan uyarılar, tedavi sürecinde hayati önem taşıyor. Altuntaş, çiğ sebze ve meyvelerin mutlaka kabuklarının soyulması veya pişirilmesi gerektiğini, pastörize edilmemiş süt ürünlerinin ve açıkta satılan gıdaların ise ölümcül riskler taşıyabileceğini belirtti. Ayrıca, taze ve kontrollü gıda tüketiminin enfeksiyon riskini azaltma konusunda altın kural olduğunu ifade etti.
Enfeksiyon Riskine Karşı Hijyen Çalışmaları
Nakil sonrası dönemde bağışıklık sistemi zayıflayan hastalar, enfeksiyonlara karşı oldukça hassastır. Prof. Dr. Altuntaş, hastaların enfeksiyonlardan korunabilmesi için hasta yakınlarına da önemli sorumluluklar düştüğünü söyledi. Ev ortamında maske kullanımı, el hijyeni ve ziyaretçi kısıtlamaları gibi uygulamalar, tedavinin başarı oranını artırmak için önemlidir. Altuntaş, "Bu süreçte hasta ve yakınlarının eğitimi, tedavinin başarısını doğrudan etkiliyor," diyerek, doğru bilgi ve önlemlerin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha vurguladı.
Kök Hücre Bağışının Önemi ve Psikolojik Destek
Kongrede, kök hücre bağışının önemi de dile getirildi. LÖSEMA Başkanı, 18 yaş üstü sağlıklı bireylere kök hücre bağışında bulunmalarını çağırarak, "Bu bağışı yalnızca bir hastaya değil, insanlığa verilen bir destek olarak görün," ifadelerini kullandı. Kök hücre nakli sürecindeki psikolojik destek de kongrede masaya yatırıldı. Psikolojik destek mekanizmaları, tedavi sürecinde hastaların moral ve motivasyonunu artırarak iyileşme sürecine büyük katkı sağlıyor.
Sanatla Gelen İyileşme: Bir Mücadele Hikayesi
Kongrede, hastaların tedavi süreçlerine dair kişisel deneyimleri de paylaşıldı. Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Emre Ünlenen, 9 yıllık lenfoma mücadelesini ve 2024’teki başarılı nakil sürecini katılımcılarla paylaştı. Ünlenen, doktorlarının kendisine "Bunu aşabilirsin" inancını ve öğrencileriyle kurduğu sanatsal bağın sürekliliğini sağladığını belirtti. Ünlenen, "Hastalığı yenmeye içten inanmak, iyileşmenin anahtarıdır," diyerek tedavi sürecinin psikolojik yönüne de dikkat çekti.
Lösemi Tedavisinde Kök Hücre Nakli: Bilimsel Yaklaşım Önemli
Kök hücre nakli, yalnızca bir tedavi değil, hastaların yaşamlarını yeniden şekillendiren bir süreçtir. Prof. Dr. Altuntaş, bu süreçte doğru bilgiye dayalı yaklaşımın önemini şu şekilde özetledi: "İyi niyetle yapılan yanlış öneriler bile hastalar için risk oluşturabilir. Bu yeni yaşam döneminde bilimsel verilere dayalı hareket etmek şart." Altuntaş, hastaların tedavi sürecinde karşılaştıkları zorlukları aşabilmeleri için doğru rehberlik ve bilgiye sahip olmalarının kritik olduğunu ifade etti.
Kongre sonunda, Prof. Dr. Altuntaş, tüm lösemi hastalarına umut verdi: "Lösemide kök hücre nakli tek çözüm değil; yeni tedaviler de umut vaat ediyor. Hiçbir hasta umutsuzluğa kapılmasın," diyerek hastaların moral bulmalarını sağladı. Bu etkinlik, hem lösemi hastalarına hem de tedavi sürecinde olanlara önemli bilgiler sunarak, toplumsal bir farkındalık oluşturdu.
Kök Hücre Nakli İçin Altın Kurallar
Hijyen: Maske kullanımı ve el dezenfeksiyonu hayati önem taşır.
Beslenme: Pastörize edilmemiş ürünlerden ve açık gıdalardan kaçınılmalıdır.
Psikolojik Destek: Hasta ve yakınlarının moral motivasyonu, tedavi başarısını artırır.