TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’ndan Çarpıcı Açıklama
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” çevre ve doğa koruma alanındaki mevcut yasal düzenlemelerde ciddi değişiklikler öngörüyor. Teklifin içeriği kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası konuya ilişkin detaylı bir değerlendirme raporu yayımlayarak söz konusu düzenlemeye sert eleştiriler yöneltti.
Oda tarafından yapılan açıklamada, teklifin yalnızca yatırım süreçlerini hızlandırmayı değil, çevreyi koruyan yasal mekanizmaları da etkisiz hale getirmeyi amaçladığı ileri sürüldü.
ÇED Süreci İşlevsiz Hale Geliyor İddiası
Teklife göre maden ruhsatı alan işletmeler, orman, tarım ya da çevre koruma bölgelerinde izin almaksızın faaliyetlerine başlayabilecek. Kurum görüşleri alınmadan ruhsat sahaları genişletilebilecek. Aynı zamanda Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci de yatırım süreciyle paralel yürütülebilecek.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası bu düzenlemeyi “ÇED sürecini fiilen işlevsiz hale getirme çabası” olarak nitelendirdi. Odaya göre bu durum halkın katılım hakkını devre dışı bırakıyor ve çevresel etkilerin yeterince analiz edilmesini engelliyor.
Tarım ve Orman Alanlarında Tahsis Kolaylığı Endişesi
Yeni yasa teklifinde tarım, mera ve orman alanlarının enerji ve madencilik yatırımlarına tahsis edilmesi için kamu yararı kararı aranmayacağı ifade ediliyor. Bu alanların ilgili bakanlıkların “ön izni” ile yatırıma açılabileceği belirtiliyor.
Mevcut yasalar, bu tür alanlarda yapılacak her türlü faaliyet için izin sürecine ve kamu yararı şartına bağlanmışken, yeni teklif bu şartları ortadan kaldırmayı hedefliyor. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası bu durumu, Türkiye’nin tarım toprakları ve orman varlıkları için ciddi bir tehdit olarak değerlendiriyor.
Zeytinlik ve Kıyılar Yatırıma Açılabilir
Teklifte yer alan bir diğer madde ise zeytinliklerin ve kıyı alanlarının kamu yararı gerekçesiyle yatırıma açılabileceğini öngörüyor. Mevcut yasalara göre zeytinlikler mutlak koruma altında ve buralarda madencilik faaliyeti yapılması yasak.
Oda tarafından yapılan açıklamada, “Zeytinliklerin yatırıma açılması yalnızca ekosistem değil, kırsal kalkınma ve tarımsal üretim açısından da büyük risk taşımaktadır” ifadeleri yer aldı. Ayrıca kıyı ve sit alanlarının da benzer şekilde “istisnai” durumlarla yatırıma açılmasının, anayasal çevre hakkını zedeleyeceği vurgulandı.
Kamulaştırma Yetkisi Genişliyor, İtiraz Hakkı Azalıyor
Yeni yasa teklifinde dikkat çeken maddelerden biri de kamulaştırma süreçlerine ilişkin. Teklif ile kamu kurumları ve yatırımcı kuruluşlara taşınmazlara el koyma, kamulaştırma yapma ve plan değişikliği gibi yetkiler tanınması öngörülüyor.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, bu yetki genişlemesinin halkın mülkiyet haklarını tehdit ettiğini ve yargı denetimini zayıflatabileceğini ifade ediyor. Ayrıca plan değişikliklerinin çevresel etkiler dikkate alınmadan yapılabileceği ve halkın itiraz mekanizmalarının sınırlandırılabileceği uyarısında bulunuluyor.
Anayasa ve Hukuk Sistemiyle Uyum Tartışması
Açıklamada ayrıca, teklifin Anayasa’nın 56. maddesinde yer alan “herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı” ilkesine aykırı olduğu belirtiliyor. Teklifin, idareye sınırsız yetkiler tanıyarak kuvvetler ayrılığı ve hukuki güvenlik ilkelerini zedelediği savunuluyor.
Oda, “Halkın katılımı, çevresel duyarlılık ve bilimsel veri temelli karar alma süreçleri rafa kaldırılıyor” diyerek, bu düzenlemenin çevre mühendisliği disiplinine ve demokratik katılıma ters düştüğünü dile getirdi.
“Teklif Geri Çekilmeli, Katılımcı Süreç Başlatılmalı”
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası tarafından yapılan çağrıda, yasa teklifinin derhal geri çekilmesi ve çevreyi esas alan, bilimsel ve şeffaf bir hazırlık süreciyle yeni bir düzenleme yapılması gerektiği ifade edildi.
Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:
“Bilimsel ve teknik hiçbir dayanağı olmayan bu düzenlemenin karşısında olduğumuzu kamuoyuna ilan ederiz. Yasa teklifinin geri çekilmesini, ekolojik ve toplumsal duyarlılığı esas alan katılımcı bir yasa hazırlık sürecinin başlatılmasını talep ediyoruz.”